Sunday, March 25, 2007

Cuma (3 of 4)


Otelee geldik, Dohadaki oteller arasinda cevre duzenlemesi en guzel olan burasi bence. Yemyesiil, cok ugrasmislar belli.. Hepsinden genis bir bahcesi ve bol yesilligi var, ozellikli agaclari esirgememisler.. Yesill, gunun ikinci mutlulugu oldu..

Lobi: elbetteki cok guzel, ama tedirginiz, cunku iceri giriyoruz ve kimse bisey demiyor geziyoruz, dolasiyoruz, muhtesem tuvaletlere girip bakiyoruz, kimse birsey demiyor ama ben cekiniyorum acikcasi, birisi ters birsey soylerse diye korkuyorum, Aksinee Butun bu muzikaller, vesaire etkinlikler Doha Cultural Festival `in bi parcasi imis. Elde etrafta gorudum her brosuru topluyorum, boyle arsivler yapmayi cok seviyorum. Otel lobisini baya baya dolasiyoruz, basin odalarina girip cikiyoruz, alllahim kimse necisiniz, ne isiniz var burda demiyor Programdan bulundugumuz saatlerde otel icinde Qatari musians `larin biseyler calip soyluyecegini ogreniyoruz. Kahve dagitilan salonda saskin, saskin otururken, (yemek de verirler mi acaba umidi ile), karsimiza kelli felli adamlar oturuyo. Sanirim TV`ye cikicaklar, bir sohbet programi gibi bisey. Adamlar bize direk saskin turist gozuyle bakiyolardi. Kameraman tabiki baize de focusladi kamerasini.. Kesinlikle musavirperverler ve yabanci olduklarini anladiklari insanlari cok canayakin karsiliyorlar. o ekipte biz cok luzumsuz kacmamiza ragmen memnun oldular orda olmamizdan..

Kahvelerimizi icerken yanik sesli udimizden bir-iki sarki dinledik. Sonraa, billet gisesini zorlasak acaba bisey cikarmi diye, sisman arap kadinina billet almak istedigimizi zar zor anlatabildik. Arap kadinlari ne kadar zeki oluyo, bilemezsiniz… Bilet? Maalesef, mus-mumkun.. Amaaan, biz de hazir gelmisken baska biseylere billet aldik. Sirada Arkamizda bekleyen Lubnan `li kizla vakit kaybetmeden sohbete giriyoruz ve onun tavsiyesi uzerine, onun sectigi 2 konsere biz de hemen billet aliyoruz, Lubnan sevgiim bu iki vicir vicir tatli bayanla sohbet ustune pekistikce pekisiyor. Klasik, her ikisi de Istanbul`a gelmisler ve gezmisler. Konserlerde gorusmek uzere dedik ve bulundugumuz yerden ayrilarak, oteli kesfe devam ettik. Otel icinde, Duvarinda Fidel Castro posteri asili bar`i gorunce, e Mama Mia `da gidemiyorum sinirliyim zaten, bari barda oturup geceyi noktalayalim derken!!!! Cok sik olan bu barin balkonunda siparislerimizi veriyoruz. Bir garson geliyo, bucur basti bacak, sarisin mavi gozlu, ve bence rus aksaniyla ne alirsiniz diyo. Direk sohbete giriyoruz, cok girisgeniz sormayin. Takim elbiseli garsonumuz da gunun ikinci Romen`i oluyo. Ilk sorum, `rus musunuz? Oldu, adam `aaaa, hayir ama` gibi gibi el yuz hareketi yapti. Sabahki tecrubemden `I know, ii know` diyerek Transilvanyayi gormek istedigimizle devam etti sohbet. O da Istanbul`u havaalanindan da olsa, gordum ve yukaridan cok guzel gorunuyordu diyo Neyse bari, balkonu anlatmicam gercekten guzel, asagi bahcede tum agaclarin 4 kosesine samdanlar koymuslaar, yukarindan goruntusu cok hos.. Sonra sonra, muzikale giden insanlarin hesabi istedigini gorduuk, ben umutsuz ve durumu kabullenmis iken devrim e hadi bi assagi inelim, belki ? dedi ve bizde hesabimizi odeyip muzikalin oldugu yere dogru yol aldiiik…

3 comments:

Aziz Sever said...

resimleri cekeni cok basarisiz buluyorum; sen hep arkada ve kucucuk kaliyorsun, kareye seni oturtamiyor bir turlu.

ozge said...

En guzel fotolar, DEFNESU ile cekilmemis olan fotolarimdir..

Melek said...

tamamda teyzem defnelilerde bakicaz bakalim kimin yegeni daha güzel teyzeler karsi karsiya benim yegenim bana güzel seninki benimkinin yaninda azcik sönük kalir